Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Bu sayfalarda teknik konuları yazmamayı düşünüyordum. Ancak sayfaya yeni ekleme yapmanın kolaylığı bu fikrimi değiştirdi. Bu yazıda yayıncılık sektöründe yeni teknolojilerden, özellikle "etkileşimli televizyon" (eTV) dan söz etmek istiyorum.
İngilizcesi "Interactive Television". İngilizcesini biraz zorunluluktan yazdım. İnteraktif televizyon, olarak Türkçe'mize girmeye çalışan bir kavram çünkü. Oysa etkileşimli daha anlaşılır ve daha Türkçe. Neyse, kelime tartışmasını geçersek konuyu anlatmak için başlangıç noktam Digitürk oluyor hep.
Türkiye'de, eTV uygulamasını yapan bir tek Digitürk var. Digitürk aboneleri bilirler, televizyonları ve televizyon üstü kutularını (STB) kullanarak bankacılık işlemi yapabilirler, e-mektup alıp gönderebilirler, oyun kanallarında oyun oynayabilirler. Bu işlemleri yapmalarını sağlayan eTV yayınlarını almaya uygun STB'leri ve Digitürk'ün yaptığı eTV yayınıdır.
İşin mutfağında gene her taşın altından çıkan Java var. Gerçekten de Sun Microsystem ilk duyurduğunda bu kadar yaygınlaşacağına kendisi de inanmamıştı büyük olasılıkla. Aslında Java, "platform bağımsız bir dil geliştirelim ki evdeki çeşitli cihazlar birbirleri ile haberleşebilsin" düşüncesiyle geliştirilmiş. Ancak beklenen olmamış. Ev içi otomasyon beklenildiği kadar hızlı gelişmemiş. Tam "proje başarısız oldu" diye düşünülürken, yüzyılın buluşu ortaya çıkmış: İnternet. Sun, çok akıllıca davranıp projeyi (Java) internet görüntüleyicilerinde (browser) kullanmaya başlamış ve şu an cep telefonundan el bilgisayarına, her yerde sorunsuz çalışan Java uygulamaları geliştirilmiş. eTV teknolojisi de Java'ya dayanıyor.
STB üzerinde Java ile geliştirilmiş "middleware" yazılımı var. Bu yazılım için çeşitli standartlar var. MHEG-5, MHP, Liberate, OpenTV bunlardan bir kaçı. Digitürk STB'leri OpenTV standartını kullanıyor. Dünyadaki gelişmelere baktığımızda MHP (Multimedia Home Platform) çok hızla gelişiyor. Özellikle Avrupa Yayın Birliği (EBU), Avrupa Birliği (EU) standart olarak MHP'yi desteklediklerini açıklamaları diğer standartların MHP uyumlu olmalarını gerektirecek gibi görünüyor.
eTV ile neler yapılabilir? Neredeyse aklınıza ne gelirse. Belgesel izlerken bir konuda ek bilgi gereksiniminizi karşılayabilirsiniz ya da dizideki oyuncunun üzerindeki kıyafeti sipariş edebilirsiniz. Turizm merkezlerini tanıtan bir programı izlerken rezervasyon yaptırabilirsiniz. Ya da futbol maçının tamamını kale arkası kamerasından izleyebilirsiniz. eTV'nin sınırları hayal gücünüze bağlı.
Avrupa'da İngiltere, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri başta olmak üzere İtalya, Fransa ve Benelüks ülkeleri dahil bir çok yerde eTV yayını var. Dünyada da Kore'den, ABD'ye bir çok ülke eTV uygulamalarına başlamış durumda.
Konu ile ilgili en iyi web sitesi:
http://www.interactivetelevisionproduction.com
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.