Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Ankara Sanat Tiyatroso (AST), yıllardır değişmeyen çizgisiyle, Ankara'lı sanatseverlerin çok iyi bildiği özel tiyatrodur. Geçen yıldan beri oynamakta olduğu ve artık yalnızca Pazar günleri 15.30'da oynayacağı, Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları isimli eseri izledim dün. TRT Haber-Sen için özel gösterimdi. Salonu dolduran 350'ye yakın arkadaş ile oyun izlemenin tadı başka oluyor. Hele yanımda 80 yaşını aşmış, hayatında ilk kez tiyatroya giden babaannem olunca daha da keyifli oldu.
Oyun, ikinci dünya savaşı yıllarında geçiyor. Konusu, adı ile aynı: memleketten insan manzaraları. İşin ilginci, yazılalı 60-70 yıl olmuş ama halen güncelliğini koruyan bir oyun. İkinci dünya savaşı yerine Irak savaşını, Almanya yerine Amerika'yı koyun alın size çok güncel bir oyun. İnsanlardaki "işsiz kalma korkusu"nun devamı da, 1989 sonrası, kimi "uzman"ların "tarihin sonunun geldiği" safsatasının geçersizliğinin kanıtıdır. Ezilen, sömürülen insanlar oldukça ne tarihin ne de herkesin eşit olacağı, işinin aşının olacağı bir dünya için çabalayan insanların sonu gelir.
Oyun, ikinci dünya savaşı yıllarında geçiyor. Konusu, adı ile aynı: memleketten insan manzaraları. İşin ilginci, yazılalı 60-70 yıl olmuş ama halen güncelliğini koruyan bir oyun. İkinci dünya savaşı yerine Irak savaşını, Almanya yerine Amerika'yı koyun alın size çok güncel bir oyun. İnsanlardaki "işsiz kalma korkusu"nun devamı da, 1989 sonrası, kimi "uzman"ların "tarihin sonunun geldiği" safsatasının geçersizliğinin kanıtıdır. Ezilen, sömürülen insanlar oldukça ne tarihin ne de herkesin eşit olacağı, işinin aşının olacağı bir dünya için çabalayan insanların sonu gelir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.